AKARCA AİLESİ

Asırlara uzanan,
köklü bir aile kültürü...

Soyağacı Menteşeoğulları’na kadar uzanan Akarca ailesinin Milas hikayesi, 1800’lerin başında başlamıştır.

1799 yılında Milas Bölgesi'ne yerleşen Aile bölgenin o dönemki ticaret ayağında zaman içinde önemli bir etkinliğe sahip olmuştur. Bu zamana kadar esas geçim kaynağı hayvancılık olan aile, yerleşik düzenle beraber bölgenin verimli topraklarına yatırım yaparak, özellikle katma değeri yüksek tarım ürünleri üretip iç ve dış pazarlara satmak suretiyle  asıl servetini Ömer Ağa oğlu Hacı Ali Ağa (Hacellağa) (D: 1845) zamanında elde etmiştir.

Hacı Alizade Mehmet Bey (Akarca)(D: 1876) bu zamana kadar ana gelir kalemi hala hayvancılık olan Aile işlerinde, kendine düşen payı ihracata yönlendirip Güllük Limanı üzerinden Ege Adaları ile Yunanistan’da Atina ve Pire şehirlerine büyükbaş hayvan ticareti sonucunda elde ettiği kazancı toprağa yatırmaya başlamıştır. Aile işini, diğer kardeşlerine göre daha başarılı şekilde yurtdışı ticareti ile devam ettirerek hızlı bir biçimde büyüterek, arazi yatırımlarına devam etmiştir. Hem zeytin ve zeytinyağı üretimi hem de gümrük limanına sahip olması dolayısıyla o zamanki adı Asin-Kurin olan Akarca Çiftliği’ne 1910’larda ortak olma adımları atmıştır.

1924 yılında çiftliğin yaklaşık yarı hissesine resmi olarak sahip olan Hacı Alizade Mehmet Bey (Akarca), 1927 yılında yakın arkadaşı ve dönemin bakanı Şükrü Saraçoğlu’nun yönlendirmesiyle hazinenin açık arttırmasında çiftliğin hisselerinin geri kalanını 30.300 altına satın almıştır.

En büyük oğlu Ömer Faruk Akarca da yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nde Robert Kolej'de aldığı lise eğitimini daha sonrayüksek ziraat mühendisi olarak tamamlayarak Ankara Üniversitesi ilk mezunlarından (1942) biri olmak suretiyle babasının açık görüşlü bakış açısını işlerine ve aile eğitimine de yansıtmıştır. Akarca ailesinin birçok üyesi 1950’lerden 2000’li yıllara kadar hem akademik hem de politik hayatta birçok başarıya imza atmış olup 1960’lardan günümüze, Akarca ailesinden birçok kişi milletvekili, senatör ve belediye başkanı olarak Türk politik hayatına ve bölgenin ve ülkenin iktisadi ve beşeri gelişimine büyük katkılarda bulunmuştur.

1951 yılında kendisi gibi Ankara Üniversitesi Zirrat Fakültesi mezunu olan eşi Mualla Akarca ile Amerika'ya giden Ömer Faruk Akarca 1958 yılında yurda dönene kadar önce New York’ta ve daha sonra Fort Collins, Colorado'da yaşamış ve edindiği tecrübe ve birikimlerine Türkiye'ye getirmiştir.

Burada Amerika'da o yıllarda çok popüler olan "soda ice cream" üreticilerinden ortaklık teklifi almasına rağmen Türkiye'ye geri dönüş yapmıştır.

Döndükten sonra 1958 yılında İtalya ve İspanya'daki zeytin ve zeytinyağı çiftlikleri ve üretim tekniklerini incelemek üzere bu ülkelere ziyarette bulunmuştur. İtalya ve İspanya'dan getirdiği örneklerden aşılama yaparak, ülkemizde nadir bulunan zeytin ve ağaç türlerini Akarca Çiftliği’ne kazandırmıştır.

Akarca Çiftliği günümüzde oğulları Dr. Mehmet Umur Akarca ve Profesör Ali Akarca tarafından kontrol edilmektedir. 

Dr. Mehmet Umur Akarca'nın oğulları Dr. Onur Akarca ve Ömer Faruk Akarca Çiftliğin dördüncü kuşak temsilciler olarak yönetimde yer almaktadırlar.